Kendini akışına bırakma sanatı başka hiçbir yerde Afrika topraklarındaki kadar çabuk öğrenilmiyor…

Casablanca hatta Babil ile fikir edinmek niye? Gelin, gezin, tanıyın... Şaşıracaksınız...

22.04.2007

"İyi gezmek, iyi yemektir" diyenlere...

Türk damak tadına uygun düşen Fas mutfağı, berberi geleneklerden, Araplardan ve Endülüs’ten etkilenmiş. Berberler baharatları, Endülüsler farklı sebze ve meyveleri de yemeğe eklemeyi, Araplar ise değişik ekmekleri katmışlar Fas mutfağına.
Her yemekte deli gibi ekmek tüketiliyor. Her daim yenilebilen haşlanmış yumurtayı da unutmamak lazım. Sokaklarda tezgâhlarda, bakkallarda satılıyor haşlanmış yumurta…
En bilindik geleneksel yemeklerin başında "tajin" gelir. “Tajin” kelimesi hem yemeğin piştiği toprak güveç kabı, aynı hem de yemeğin kendisini ifade eder. Balık, et ve tavuk tajin yapılabilir. Yani bizde nasıl “kebap” kelimesi hem yemeği hem de yemeğin pişirilme tarzını ifade ediyorsa, Fas’ta da “tajin” deyince yemek, yemeğin pişirilme tarzı ve yemeğin pişirildiği kap anlaşılır. Sebze ve meyveli tajinlerden örnek ve bence en lezzetlileri “bezelyeli, enginarlı et tajin ; kuru erikli, bademli et tajin ; limonlu, tavuk ciğerli, zeytinli tavuk tajin…

Harira adlı çorbayı da atlamamak lazım… Kuru sebze ve meyvelerden yapılan, pirinç ve bol baharat eklenen, etli koyu kıvamlı bir çorba… Mutlaka kuru hurma ve limon eşliğinde servis yapılır. Ramazan ayının olmazsa olmazı…

İstisnasız her Cuma, her Fas’lının evinde “Kuskus” pişer. Buharda pişirilen irmik ile yapılır bu kuskus, sakın bizde kuskus olarak bilinen ufak top makarnalar ile karıştırmayın. Etli, balıklı ya da tavuklu ama mutlaka bol sebzeli…

Bunlar en meşhurları ama bence mutlaka “Pastilla” adı verilen tavuk ya da güvercin etli, bademli, tarçınlı, üzerine pudra şekeri ekilerek servis yapılan böreği, yumurtalı “kefta”’yı, “briouat” denen muska böreklerini denemeden dönmeyin…

Hele de tatlı seviyorsanız, bizde “kuru pasta” tabir edilen envai çeşit Fas Tatlısı bulabilirsiniz. En rövanşta olanı içi badem dolu “Corne de Gazelle” yani “Ceylan Boynuzu”. Eve de götürmek isterseniz Marakeş’te, Muhammed V caddesi üzerinde “Madame Alaouie” adlı pastaneyi şiddetle öneririm…

Yemekler elle yeniliyor, şaşırmayın. Sağ elin başparmağı, işaret parmağı ve orta parmağı ile… öyle on parmak dalmıyorlar neyse ki… Sol el yemeğe sokulmuyor, sol elin pis olduğu ve tuvalette kullanıldığı gibi inançlar var…

Geleneksel olarak yemekler çay ile bitiyor, tabii “nane çayı”… Mutlaka misafirlerin önünde hazırlanıyor ve dar uzun bardaklarla servis yapılıyor. Hazırlanan çay ilk evvela evsahibi tarafından tadılıyor, sonra ikram ediliyor.
1854 yılında İngilizlerce Fas’a gelen yeşil çay, şeker ve taze nane ile karıştırılıyor ve kaynar suda bekletiliyor… Şekersiz isteyip, kendiniz ayarlayın bence şekerin dozunu! Çünkü göreceğiniz-tadacağınız gibi küp şeker anlayışı biraz farklı, bizimkilerin en az 3 katı diyebilirim. Buna ilaveten Fas’lılar –sıcakta enerji toplamak için olsa gerek- inanılmaz şekerli içiyorlar, burada üretilen Fanta ve Sprite bile bizimkilere nazaran daha şekerli…

Hiç yorum yok: