Kendini akışına bırakma sanatı başka hiçbir yerde Afrika topraklarındaki kadar çabuk öğrenilmiyor…

Casablanca hatta Babil ile fikir edinmek niye? Gelin, gezin, tanıyın... Şaşıracaksınız...

2.05.2007

Hafif dozlu politika...

İç ve Dış Sorunlar : Fas'ın Sebte ve Melilla şehirleri sömürge döneminden beri İspanya işgali altında. İspanya bu iki şehri haksız bir şekilde ve bütün tarihi gerçekleri inkâr ederek işgal altında tutuyor. ABD yönetimi ise Sebte ve Melilla sorununda İspanya'nın politikasını desteklediğini ve bu şehirlerin İspanya'nın elinden alınmasına çalışılması halinde bu ülkenin yanında yer alacağını açıkladı. Fas’ın çok büyük bir sorunudur Sebte ve Melilla sorunu. Bu iki şehir halkının büyük çoğunluğu Müslüman’dır. Turistik olmaları ve ülke ekonomisine önemli oranda turizm girdisi sağlamalarından dolayı bu iki şehri işgal altında tutmakta ısrarcı İspanya, Sebte ve Melilla Müslümanlarına vatandaşlık hakkı bile vermiyor. Yani oralı Müslümanlar oy kullanma hakkına dahi sahip değiller. İspanya yönetimi bu şehirlerdeki Müslümanları azınlık durumuna düşürebilmek için buralara sürekli İspanyol vatandaşları yerleştirmeye çalışıyor. Melilla'da İspanyollar için özel bir yerleşim birimi inşa edildi ve Müslümanların buraya yerleşmeleri yasaklandı. Fas yönetimi haliyle İspanya’nın işgale son vererek buraları kendine bırakmasını talep ediyor. Ancak ekonomik endişeler bu konuda pek etkili bir politika da izlenmesini engelliyor. Bu iki şehrin işgaliyle ilgili olarak Fransa ile sürekli iyi ilişkilerini sürdürerek bu ülkeyle İspanya arasında ihtilaf mevzuu olan Bask meselesinden yararlanmaya çalışıyor Fas. Bu politika merhum Kral II. Hassan’dan beri süregelse de halen gelişme sağlanmış değil.

Fas’ın en önemli iç sorunu Batı Sahara sorunu. Batı Sahara halkı, Saharavi diye adlandırılan Sahara Berberileri oluşur. Batı Sahara meselesi sömürgeci güçlerin mirasıdır ve bu güçler Batı Sahara'nın zengin fosfat rezervlerine sahip olması dolayısıyla bu bölgeye özel önem vermektedirler. İspanyolların ve Fransızların Batı Sahara’yı işgal altında tuttukları dönemde bu güçlere karşı bağımsızlık savaşı vermek üzere kurulan Polisario Cephesi (Batı Sahara Halk Kurtuluş Cephesi), Fas’ın ve Moritanya’nın bağımsız olmasından sonra yön değiştirerek Batı Sahara'da bağımsız bir devlet kurmak amacıyla bu iki ülkeye karşı gerilla savaşı başlattı. Batı Sahara denen bölgenin bir yanı okyanus, bir yanı kum. Sahravi’ler Arapça ve İspanyolca konuşuyor, nüfusları 200 bin civarı. Fas'a göre bu çöl parçası kendi ülkelerinin doğal bir parçası. Cezayir ise kendi toprağının bir uza ntısı olarak görüyor bu bölgeyi ve Polisario'yu destekliyor. Polisario esir alıyor, Fas ise kaybediyor ya da doğrudan öldürüyor, özellikle II. Hassan döneminde. Bugün Kral VI. Muhammed babası zamanında kaybolan yüzlerce kişinin ailesine tazminat ödüyor, uluslararası mahkemelerde hesap veriyor.
Fas çözüm olarak 1,5 km uzunluğunda dev bir kum duvarı inşa ediyor, Polisario 1976’da bu topraklarda bazı devletlerce tanınan bir Cumhuriyet kuruyor: Çöl Arapları Demokratik Cumhuriyeti. Geçenlerde AKP Hükümeti nedensiz bir şekilde bu devleti tanıyabileceği yönünde açıklamalar yapınca Fas’ta büyük çalkantı yaşandı… Bugün Fransa ve İspanya basta olmak üzere bazı Batılı ülkeler tarafından desteklenen Polisario Cephesi, Batı Sahara'nın bazı bölgelerini hâkimiyetine almıştır. Ancak 1993 yılında cephe gerillalarından ve komutanlarından bazılarının hükümet tarafına geçmesi üzerine ele geçirmiş olduğu toprakların önemli bir kısmını kaybetti. Fas hükümeti, Batı Sahara için bir özerklik planı hazırladı ve bölgenin bağımsızlığı için mücadele eden Polisario Cephesi ile müzakere etmek istiyor. Bu özerklik planı, Batı Sahara'da bir bölgesel hükümet kurulmasını, ancak savunma, dış politika, gümrük ve ticaret gibi konuların merkezi devletin kontrolünde kalmasını öngörüyor. Plana göre Batı Sahara; Fas bayrağını, parasını ve pullarını kullanmayı sürdürecek ve Fas Kralı VI. Muhammed'i ülkenin en yüksek dini otoritesi olarak kabul edecek. Polisario ise bağımsızlık referandumunun yapılmasını istedi ve Fas ile bağımsız bir Sahravi devletinin kurulmasıyla sonuçlanacak "özel bir ilişki kurmayı" önerdi. Sonuç olarak fiili olarak kabul edilse de Batı Sahara resmen Fas’a ait.

Fas’ın diğer bir iç sorunu ise Berberi (Yunanca: Arap olmayan) sorunudur. Gene Fransız’lardan ithaldir. Fransa her sömürgesinde yaptığı üzere etnik milliyetçiliği işler ve Berberilerin Araplar tarafından sömürüldüğü fikrini yayar. Fas'ı işgal ettikten sonra ülkenin halkını Araplar ve Berberiler olarak ayırdılar ve bu iki halkı birbirine düşman etmek için uğraşmışlardır. Farklı iddialar ile halkları provoke etmişlerdir; “berberiler tarih boyunca Araplar tarafından mağdur edildiler, kendi kimliklerinden uzaklaştırıldılar” ve bu iddia sonucu Berberileri İslâm öncesi hayatlarına geri döndürmeye çalıştılar. Aynı doğrultuda Berberi bölgelerini diğer bölgelerden ayırdılar ve bu bölgelere kısmi özerklik verdiler. Kendi ajanları ile Berberi kavmiyetçiliği akımı yarattılar. Aslına bakınca Berberi halkın çoğunluğu Müslüman kimliklerine sahip çıkar ve bu ithal akımı desteklemez. Ancak Fransız kültürü almış, Fransız etkisinde bazı Berberiler hâlâ bu kavmiyetçilik akımını ayakta tutma çabasındadırlar.

23.04.2007

Olmazsa olmaz bilgiler...


Saat Farkı : Türkiye yaz saati uygulamasında 3, kış saati uygulamasında 2 saat ileridedir.

Genel Görünüş : Fas, Afrika ülkesi olmasına rağmen coğrafi açıdan Avrupa'ya yakın olması nedeniyle kültürel, ekonomik ve siyasi açıdan diğer Afrika ülkelerinden farklılık gösterir. Kral Mohammed VI. Alouite hanedanlığından gelir ve bu hanedanlığın egemenliği 300 yıldır devam eder. Yasal sistem temelde Fransız, İspanya kanunları ile İslami kurallara göre yürütülür. Demokratik sistem Fas'da diğer Afrika ve İslam ülkelerine oranla "nitekim" daha iyi işlemektedir.

Sağlık : Ülkeye giriş yapmadan önce özel bir koruyucu aşı yaptırmaya gerek olmasa da, halen kırsal kesimde Menenjit hastalığına rastlandığından, Menenjit aşısı şart.

Siesta : Ülke genelinde "siesta" uygulaması var. Yani 12:30 - 15:00 arası tüm dükkanlar, iş yerleri, vb. kapalı.
Taksiler : Her şehrin taksiler bir örnek renge boyanmıştır ve bu renk şehirden şehre değişir. Örnek olarak Marakeş'te kahve, Casa'da kırmızı, Essaouira'da beyazdır. Her şehirde "küçük taksi/petit taxi"'ler ve "büyük taksi/grand taxi"'ler vardır. Küçük taksiler şehir içi dolaşımı sağlarlar ve şehir dışına çıkışları yasaktır. Büyük taksiler ise sadece şehir dışına çalışırlar ve daha pahalıdırlar. Gerçi turist gördüklerinde almamazlık etmezler şehir içi mesafeler için ama üç katı da para isterler. Ayrıca petit taksiler dolmuş işlevide görürler. Taksiye binmişseniz ve şoför başka bir müşteri daha alırsa şaşırmayın. Muhtemelen sizinle ynı istikamete gidiyordur. Ama zannetmeyin ki taksi parasını diğer yolcu ile paylaşacaksınız... Herkes kendi gittiği yolu ayrı ayrı öder. Şu da var tabii, eğer binen diğer müşteri Fas'lı ise, şoför tipine göre ona ödetmeyebilirde... Nasılsa gavurlarda para çok...

Havaalanları :
Marakeş Havaalanı (Menara) şehir merkezinden 6 km uzaktadır ve "büyük taksiler” ile bu mesafe 50 MAD tutar. Havaalanının çok yakınından geçen otobüsler şehir merkezine kadar gelir.
Casablanca Havaalanı (Muhammed V) şehirden 30 km uzaktadır ve “büyük taksiler” ile bu mesafe 300 MAD tutar. Haftanın her günü, 07:35 – 22:30 arası şehir merkezi, Casablanca limanı ve havaalanını birbirine bağlayan ve 45 dakika süren tren seferleri mevcut.
Fes Havaalanı (Saïs) şehir merkezinden 15 km uzaktadır ve "büyük taksiler” ile bu mesafe 200 MAD tutar. Düzenli otobüs seferi yoktur.
Telefon Kodu : Türkiye’den Fas’ı ararken: 00 + 212 + numara ; Fas’tan Türkiye’yi ararken: 00 + 90 + numara
Uyuşturucu : Uyuşturucu maddelerin kullanımı ve/veya satışı Fas’ta kesinlikle yasak. Cezalar 5 ila 10 yıl arasında değişmektedir. Buna rağmen Faslılar yoğun olarak haşhaş içmekte ve büyük şehirlerde turistlere satmaya çalışmaktadırlar.


Dikkat ! Yasak : Fas’a ruhsatsız silahlar, ilaç, et ve et ürünleri, antikalar ve pornografik yayınların sokulması yasaktır.Ülkeye gümrüksüz olarak sokulabilecek ürünler şu şekilde sınırlandırılmıştır : 200 sigara veya 100 sigarillo veya 25 puro veya 250 gram tütün; 1 litre alkollü içecek, 1 litre şarap; 150 ml parfüm; 250 ml. kolonya ve değeri en fazla 2000 Dirhem’e kadar hediyelik eşya ülkeye gümrüksüz olarak sokulabilir.
Ayrıca Krala, kraliyete, rejime ve türev konulara eleştiri getirmek, alaya almak yasaktır.


Resmi Tatiller :


1 Ocak : Yeni yıl
11 Ocak : Bağımsızlık günü
1 Mayıs : İşçi bayramı
30 Temmuz : Taç Giyme Bayramı
14 Ağustos : Eddahab Nehrinin Alınma günü
20 Ağustos : Kral ve halkın revolusyon yıldönümü
21 Ağustos : Gençlik Bayramı
6 Kasım : Yeşil yürüyüş yıldönümü
18 Kasım : Bağımsızlık bayramı
Ramazan Bayramı
Kurban Bayramı
Peygamberin doğumgünü

Voltaj : Eski binalarda 110 V, yeni binalarda ise 220 V’dur.






İklim – Coğrafya


“Fas güneşin sıcak olduğu soğuk bir ülkedir”

Ülkenin büyük çoğunluğu dağlıktır ve kara iklimi hâkimdir. Yaz ve kış arasında ve hatta gündüz ve gece arasında çok büyük fark vardır. Ilıman iklime sadece Atlantik kıyılarında rastlanır. Bahar ayları göz açıp kapayıncaya kadar geçer, esas kış ve yaz yaşanır Fas’ta. Mayıs ayında tropikal yüksek basınç kendini göstermeye başlar, ilk olarak 10 ila 15 dakika süren sağanak yağmurlar gelir ve sonrasında “chergui” adı verilen doğu-çöl rüzgârları. Her tarafı kurutup, her tarafı o incecik kızıl kırmızı kum tabakası ile kaplar. Ve yaz gelir. Nerede olduğunuza bağlı olarak, 35, 40, 50 derece…

Aylara Göre Ortalama Sıcaklıklar : Ocak: -1.5°C Şubat: -0.5°C Mart: 3.5°C Nisan: 7°C Mayıs: 12°C Haziran: 15°C Temmuz: 17°C Ağustos: 16.5°C Eylül: 13°C Ekim: 7.5°C Kasım: 2.5°C Aralık: 0 °C

Sınırları toplam: 2,017.9 km

Sınır komşuları: Cezayir 1,559 km, Batı Sahra 443 km, İspanya (Ceuta) 6.3 km, İspanya (Melilla) 9.6 km - Sahil şeridi: 1,835 km


Arazi yapısı: Kuzey kıyıları dağlıktır, dağlar arası vadiler, zengin kıyı ovaları yer alır.

En alçak noktası: Sebkha Tah -55 m

En yüksek noktası: Jebel Toubkal 4,165 m

Doğal kaynakları: Fosfat, demir, manganez, kurşun, çinko, balık, tuz

Arazi kullanımı: Tarıma uygun topraklar: %19 - Daimi ekinler: %2 - Diğer: %79

Sulanan arazi: 14,450 km

Doğal afetler: Kuzey dağları dengesiz ve depreme meyillidir, periyodik kuraklıklar boy gösterir.



Denize geleceklere...


Önemli bilgi : Marakeş sanılanın aksine deniz kıyısı bir şehir değil !! Bol bol havuz var, o ayrı !!

Fas -hele de ilk defa gelecekseniz- pek deniz tatili için seçilesi bir ülke mi? Ben tercih etmezdim... Bakmayın siz fotoğraflara, afişlere, reklâmlara...

— Okyanus suyu dondurucu soğuk.
— Özel plaj kavramı yok. 5*'lı bir otelde dahi kalsanız, halka açık plajın dâhilinde otelin şezlonglarında güneşlenebilirsiniz ama yine de herkesle beraber denize gireceksiniz. Yani... tablo şöyle: dev bir plajın ufak kurtarılmış bölgesinde siz ve diğer otel müşterileri vee etrafınıza serpilmiş kuma gömülmüş bolca maganda, her turist kadını-kızı potansiyel olarak gören bilumum herifler, deve turu satmaya çalışanlar, ailesiyle plajda kuskus yapmaya gelenler, celabalarıyla denize giren kadınlar, çocuklar, çocuklar, çocuklar… olacak.
— Atlantik’ten vazgeçtiniz, kuzeyde Akdeniz’e giderim diyorsanız; Temmuz-Ağustos aylarında hiç mi hiç tavsiye etmem. Bu aylarda Fas’lılar Tanger, Tetouan, Ceuta ve civarlarında ev kiralıyorlar, yurt dışından gelenler otellerde kalıyor, kısacası inanılmaz kalabalık oluyor. Yani plajlar hakkında yazdıklarım katmerleniyor.

Kısacası deniz pek uygun tatil formülü değil burası için…



Zagora

Zagora'ya en uygun ulaşım bence Ouarzazat’tan aracınız ya da “büyük taksi”’ler ile gitmektir. Protektora zamanında Fransızlar tarafından kurulmuş Zagora’nın cazibesi palmiyeliği ve Jbel Zagora’dır (Zagora Dağı). Yoksa şehir olarak çok çekmez insanı. Ancak çöle gitmek için de mutlaka geçilmesi gereken bir etaptır. Yemek için “Hotel Asmaa” hem mekan hem lezzet açısından ideal.

Resimdeki “Toumbouktou, deve ile 52 gün” levhası eski zamanda kervanların çölü kaç günde geçtiklerini gösteriyor ))


Çöle kadar gitmek istemiyorsanız ama mutlaka “kum tepesi” görmek istiyorsanız civardaki “Dunes de Tinfou” sizin için en uygun seçim olacaktır.





Kum tepelerinde gözüken çadırlarda aynı zamanda yemek yiyebilir, nane çayı içebilir (midenize güveniyorsanız), hatta geceleyebilirsiniz bile...

Rabat

Rakibi Salé şehri ile Bouregreg nehri ile ayrıldıktan sonra inanılmaz hızla gelişen Rabat, bugün Fas'ın politik, idari, mali ve üniversiteler başkentidir ve Kazablanka’dan sonra ülkenin 2. anakentidir. Rabat'ın nüfusu 1.400.000 civarıdır.

Şehir 12.yy'da Endülüs
'e yapılan seferler için bir askerî üs olarak kurulmuştur ve sonrasında gerilemiştir, protektora sonrası koruma bölgesinin merkezi yapılınca, hızla gelişmiş, Fransız etkisiyle yeniden kurulmuştur.

Gezilebilecek yerlerin başında Kraliyet sarayı ve Muhammed V ve ölen diğer krallara ait anıt mezar sayılabilir. Bunlara Oudaia Kasbah’sı, Souk (çarşı) ve Cellah’ı (nekropol) ekleyebilirim.

22.04.2007

Ouarzazate


Meknes


Fes

Sais Bölgesi verimli toprakları ile Orta Atlas Dağlarının arasında konumlanmış Fes, kraliyet kentlerinin en eskisidir. Fas’ın dini ve ruhani başkentidir ve Unesco tarafından Dünya Mirası listesine alınmıştır. Ülkenin 4. büyük şehri Fes, Fes el-Bali (tarihi merkez, Eski Fes), Fes el-Jedid (Merinid’lerin kraliyet kenti, Yeni Fes) ve son olarak güneyde protektora sonrası kurulan semtler ile 3 bölgeye ayrılır ve takriben 945 bin nüfusludur.

Tabii kısa süreli Fes’teyseniz mutlaka Eski Fes’i ve özellikle medina’yı (suriçi) gezmenizi tavsiye ederim. Ana cadde -Talaa-Kebira- 100’lerce daha dar sokağa ve çıkmaz aralıklara açılır. Medina’da gezerken koku ne kadar caydırıcı da olsa sakın tabaklama atölyelerini (El-Seffarine meydanının sol tarafından) atlamayın, zaten hemen girişinde size burnunuza koyun diye taze nane verirler ))

Diğer gezilecek yerler arasında, Fas’ın ilk üniversitesi Karaouin Camii ve Medresesi, 1350 yıllarında İlahiyat Fakültesi olarak kurulmuş ve bünyesinde hem bir camii, hem de bir kilise barındıran Bou İnani Medresesi, Merinidlerden kalma mezarlık, yine Unesko koruması altındaki El-Nejjarine Kervansaray’ını sayabilirim.

Ufak bir uyarı : Fes Fas’ın en tehlikeli kentlerinden bir tanesi. Kapkaç olayına çok dikkat edin ve ilaveten hava karardıktan sonra pek medina içerisine girmeyin.


Tanger

Atlas okyanusu ve Akdeniz ile çevrili Tanca Fas’ın Avrupa’ya en yakın şehri. Günlük geziler için klasikler burada da var elbette. Atlas okyanusu ve Akdeniz’in sularının karışmadığı nokta olan Malabadi Feneri’nden (Cape Malabadi) -hava açıksa- Tanca şehri ve İspanya görülür. Mitolojik kahraman Herkül’ün yaşadığı iddia edilen Herkül Mağarası’nın denize açılan kısmı Afrika haritasına benzediğinden çok geziliyor ama çok ufak bir yer, hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Elbette fotoğraf çekmek için gitmeye değer, hemen 2-3 km sonrasında da “Cape Spartel” burnu var. Programınızı yaparken bu iki mekânı beraber düşünün. Kasbah ve çevresindeki “Petit Socco” (küçük çarşı), “Grand Socco” (büyük çarşı), “Mellah” (Yahudi mahallesi) de görülmeli bence… Stada yakın “Café Hafa” 1921’lerden kalma en eski kafedir. Çok küçük bir yer, ama mobilyaları, stili olsun sanki hiç değişmemiş.


Tanger zamanında gezilmeliymiş sanırım… 20.yy’ın başlarında bir çok edebiyatçı, aktör, ressam Tanca’da yaşamış, hatta yerleşmiş. Zamanın kaçakçılar, espiyonlar, uyuşturucu, seks ve zevk, keyif şehri… Paul Bowles (The Sheltering Sky), William Burrougs (Naked Lunch) romanlarını bu şehirde yazmışlar. Truman Capote, Tenessee Williams, Paul Maurand ve niceleri. Ve tabii Eugene Delacroix ve Matisse’i de unutmamak lazım.



Marakeş


Marakeş'in büyüsü nerede ?... Kimileri için kiremit rengi binalarında, kimileri için de tüm şehire serpilmiş portakal ve banyan ağaçlarında, hatta herkes için Jmaa El-Fna meydanındaki masalcılarda, büyücülerde, yılancılarda, kınacılarda...



İsmini Fas’a veren kızıl kent… Sahara Bölgesi, Atlas ve Anti-Atlas Dağları arasına kurulmuş bu Berberi kenti bir zamanlar çok önemli bir imparatorluk kenti olmuş olsa da bugün ülkenin en önemli 3. kentidir. Nüfusu 1,5 milyon civarındadır ve ülkenin en çok turist çeken şehridir.
Marakeş’in sembolü 67 metrelik minaresi ile Koutubia Camii’dir. Kentte bu minareden yüksek bina inşası yasaktır ve tüm ana caddeler bu camide biter.
Şehirde mutlaka görülmesi gereken yerlerden Menara Bahçesi, Majorelle Bahçesi, Palmiyelik, Bahia Sarayı ve olmazsa olmaz Jamaa El Fnaa Meydanı ve Souk’ları (Kapalı Çarşı), Sadi Mezarları, Ben Youssef Medresesi ve Mellah’ı (Eski Yahudi Mahallesi), yeni kısımda ise Mouhammed V Caddesi’ni sayabilirim.


Jmaa El-Fna Meydanı kentin kalbidir. Meydana geldiğinizde zaman sanki durmuş gibi olur ve ister istemez insan kendine “ben neredeyim” sorusunu sorar. İnanılmaz bir karmaşa, curcuna, falcılar, yılan oynatıcıları, büyücüler, diş satıcıları, kınacılar, hikâye anlatıcıları, geleneksel kıyafetli sucular, şerbetçiler, maymun gezdirenler, dansçılar, soytarılar, portakal suyu satıcıları, kuruyemişçiler, faytonlar, motosikletler, turistler, Marakeş’liler, insanlar, insanlar… Gece ve gündüz farklı bir meydan. Güneş batayazdığında tezgâhlar kurulur ve bu sefer duman altı olur insan… Salyangozcular, kelleciler, balıkçılar, ızgaracılar... Midesine güvenenlere açık havada sayısız ve lezzetli kayıntı seçeneği…
Meydanda fotoğraf çektiğinizde mutlaka para isterler, verin 5-10 Dirhem. Bu meydan Unesco tarafından Dünya Soyut Mirası listesindedir ve meydanı neşelendiren ve renklendiren bu insanlar sadece gelenlerden yani gerek yerli gerek yabancılardan aldıkları paralar ile geçinirler. Fotoğraf çekmek için en iyi noktalar, meydana tepeden bakan Cafe Argana (yemekleri de güzeldir), biraz uzakça da olsa Cafe France ama en ideali Hotel CTM'in hemen yanı, yani meydan girişinin solundaki cafe'nin terasıdır. Bu terasta vakit geçirebilmek için girişte kişi başı bir meşrubat tüketimi mecbur tutulur )))

Souk’lar yani Kapalı Çarşı ise ayrı bir cümbüş, ayrı bir dolambaç. Halılar, deri ürünler, vazolar, gümüş eşyalar, takılar, geleneksel takılar, seramik eşyalar, boyacılar, seleciler, bakırcılar, demirciler, geleneksel giyim eşyaları, lambacılar, sepetçiler, hat ustaları, babuşçular… Elbette pazarlık, pazarlık, pazarlık, en azından %40’ı, bazen %50-60 kadar düştükleri de oluyor. Souk’a girdikten ve sepetçileri geçtikten sonra sağa dönen ufak sokak sizi eski Büyücüler Meydanına çıkartır. Burada da envai çeşit baharat, kurutulmuş sebze-meyve, canlı-doldurulmuş hayvan ve hayvan postları… Bu küçük meydanın solundaki café Souk’lardaki tek café ve çok keyifli bir yer. Hem sandviçleri de çok temiz ve lezzetli. Oturup etrafı seyretmek için ideal bir yer… Meydandan tekrar Souk’un ana caddesine çıktığınızda hiç çekinmeden çarşının en sonuna kadar gidin, esas eski atölyeler oradadır, hala çalışan atölyeler, görülmemesi yazık olur.

Mellah’ı atlamayın. Ufak ama hala işlevselliğini yitirmemiş eski Yahudi mahallesi ve hala halkın alışveriş merkezi. Bugün Fas’lılara “şunu nerede bulabilirim” diye sorduğunuzda alacağınız fiks cevap “Mellah” olacaktır. Tabii yerini bulabilir ve daha da önemlisi tarif edebilirseniz. Çünkü Mellah’taki dükkânlar küçücüktür ve içinde bir dükkân sahibi ve bir de çırağı vardır. Siz içeri giremezsiniz. Dükkânın önündeki kalabalığı yarıp dükkân sahibine ihtiyacınızı söylersiniz, yardımcısı da tavana kadar o karmakarışık tozlu, yağlı raflardan elinle koymuş gibi bulur verir. Ama ya Arapça bilmiyorsanız !!! Her zaman kolay değil Mellah’tan alışveriş )) Buradan demirciler meydanını gezmeden ayrılmayın ve bu meydanı çevreleyen duvarların üzerlerine bakın. Eğer doğru mevsimde gelmişseniz 10’larca leylek görürsünüz… Meydanın solunda üst katlarda bulunan Kosy Bar çok keyiflidir, hem Mellah’a hâkim, hem iyi müzik, hem trendi…





Casablanca

Fas'ın en büyük kentidir ve nüfusu 4 milyon civarındadır. Kazablanka, Fas’ın ekonomi başkenti olup limanı ve sanayisi önem taşır.

Herkesin kafasına yer eden efsanevi “Casablanca”’yı bulacağınızı hiç ummayın, hatta diyebilirim ki Kazablanka gezilmese de olur.
Zaten görülmesi gereken en önemli mekân dünyanın en büyük camii olan II. Hasan Camii’dir. Halk tarafından pek sevilmez bu bina, çünkü inşası için tüm Fas’lılara ilave “Hassan II Camii Vergisi” ödetilmiştir.

İlla da Kasablanca’yı gezeceğim diyorsanız, okyanus kıyısı “Corniche” semti, karmaşa ve şehir merkezi için Birleşmiş Milletler Meydanı, özellikle Art Nouveau binaları ve protektora stili mimari için Muhammed V Bulvarı, alışveriş için Racine ve Maarif Semtleri, balık yemek için limanı tavsiye edebilirim…


Essaouira


Agadir


Sakın hiçbir bilgiye, reklâma, fotoğrafa aldanmayın. Gidilmesi gayet gereksiz bir yer. Ne Atlantik okyanusu keyifli, ne de şehir. Evet büyük, lüks oteller var ama aynı oteller Fas’ın diğer kentlerinde de var. Gece hayatı deniyor, mevcut birkaç gece klubü ve disco sadece fahişeler ve kart heriflerle dolu.

Gezilebilecek bir yer pek yok Agadir’de. 1960 yılı depreminde neredeyse tüm kent yıkılmış ve Kral Hassan II hemen yenilenmesini ve depremden en ufak bir iz bile kalmamasını emretmiş. Hakikaten de bugün eski Agadir’den en ufak bir hatıra yok sanki… En kötü gezmek için çevre köylere (Taroudant, Tiznit, Tafraoute, İfni) gidilebilir.






Resmi bilgiler...


Resmi adı: Fas Krallığı

Başkenti: Rabat (Nüfusu: 1.000.000)

Önemli Kentleri: Casablanca, Fes, Merakeş, Tanger

Yüzölçümü: 724.730 km2 (Batılı kaynaklarda Batı Sahra tarafsız bölge kabul edildiğinden Fas'ın yüzölçümü 458.730 km2 olarak gösterilir)

Nüfusu: 33.000.000

Nüfus artış hızı: % 2.2

Etnik yapı: Fas nüfusunun % 55'ini Araplar oluşturur. Ancak bazı kaynaklarda Fas Araplarının çoğunun Berberi kökenli oldukları ve bunların ana dillerini unutarak Araplaştıkları ifade edilir. Arapların %98.2'si Müslümandır. İkinci etnik grup Berberilerin oranı ise % 34. Berberiler, Kuzeybatı ve Batı Afrika ülkelerine yayılmış bir etnik topluluktur. Yani Berberiler bu bölgenin yerlileridir. Bütün Berberilerin anladığı-konuştuğu ortak bir dil yok. Berberi halklarının konuştuğu birbirinden oldukça farklı lehçelerin tümüne birden Berberice denir. Berberi lehçeleri içinde sadece Tuareg lehçesinin yazısı vardır. Berberi isminin Avrupalılar tarafından bu halka verilmiş ve barbar kelimesinden gelmiş olması kuvvetli ihtimaldir. Berberiler arasında kabile hiyerarşisi hâlâ devam etmektedir. Batılı sömürgeci ülkeler Berberileri İslâm’dan uzaklaştırarak İslâm öncesi hayatlarına döndürebilmek için çeşitli hareketler başlatmış olsalarda, bu hareketler fazla etkili olmamıştır. Fas Berberilerinin tamamı Müslüman, çoğunluğu Malikidir. Üçüncü sırada gelen etnik topluluk % 10'luk orana sahip olan Moorlar. Moorlar Moritanya kökenlidirler. Kalan nüfusu da İspanyollar ve Fransızlar başta olmak üzere Yahudi azınlık oluşturur.

Dil: Resmi dil Arapça ve Fransızca’dır. Halkın geneli Arapça konuşur. Bunun yanı sıra Berberi lehçeleri de konuşulmaktadır.

Din: Resmi din İslâm’dır. Halkın % 98.7'si Müslümandır. Müslümanların büyük çoğunluğu Maliki, az bir kısmı Hanefidir. Çoğu Avrupa asıllı olan Hıristiyanların oranı % 1, Yahudilerin oranı da % 0.5'tir.

Coğrafi Konumu: Kuzeybatı Afrika ülkelerinden olan Fas, kuzeyden Akdeniz, doğudan Cezayir, güneyden Moritanya, batıdan Atlas Okyanusu'yla çevrilidir. Fas’ın en önemli sıradağ kütlesi olan Atlas dağları ülke topraklarını ikiye bölmektedir. En önemli akarsuları Ummu'r-Rebi'a, Muluya ve Sebu ırmaklarıdır. Topraklarının % 19'u tarım alanı, % 47'si otlak, % 12'si ormanlık ve çalılıktır.

Yönetim Biçimi :
Fas Anayasal Monarşi ile yönetilen bir ülkedir. Kral resmiyette "emiru'l-mu'minin" olarak adlandırılır. Ancak mevcut yönetim Batı yanlısı ve Islâmi ölçülerden uzak bir çizgi takip etmektedir. Kral geniş yetkilere sahiptir. Hükümet kral tarafından tayin edilir. Parlamentonun kabul ettiği kanunları veto etme ve gerek gördüğünde referanduma gitme yetkisi vardır. Ülkede birden fazla siyasi parti kurulabilmekte ve bu konuda İngiliz modeli esas alınmaktadır. Ancak bir siyasi partinin kurulabilmesi için kralın izin vermesi gerekir. Üyeleri seçimle belirlenen 333 üyeli bir parlamentosu bulunmaktadır. Ancak parlamentonun yasama yetkisi sınırlıdır ve kralın veto ettiği bir kanun tasarısını yeniden görüşüp kabul etme hakkı yoktur.

Sanayi: Fas'ta sanayi nispeten iyi durumdadır. Bazı ağır sanayi tesisleri kurulmuştur. Bunların başında motorlu araçlar ve araba lastiği üreten fabrikalar gelir. Ayrıca petrol arıtma tesisleri de bulunmaktadır. Diğer sanayi kuruluşları kimyasal maddeler üretimi, dericilik, tekstil, hazır giyim, mobilya, kâğıt, kauçuk, plastik, inşaat malzemeleri üretimi, metal isleri, elektrikli araç üretimi ve gıda maddeleri üretimi üzerinedir. Sanayi kuruluşlarının % 80'i ülkenin nüfusça en kalabalık şehri olan Casablanca'dadır. Sanayi gelirlerinin gayri safi yurtiçi hâsıladaki payı % 19'dur.






"İyi gezmek, iyi yemektir" diyenlere...

Türk damak tadına uygun düşen Fas mutfağı, berberi geleneklerden, Araplardan ve Endülüs’ten etkilenmiş. Berberler baharatları, Endülüsler farklı sebze ve meyveleri de yemeğe eklemeyi, Araplar ise değişik ekmekleri katmışlar Fas mutfağına.
Her yemekte deli gibi ekmek tüketiliyor. Her daim yenilebilen haşlanmış yumurtayı da unutmamak lazım. Sokaklarda tezgâhlarda, bakkallarda satılıyor haşlanmış yumurta…
En bilindik geleneksel yemeklerin başında "tajin" gelir. “Tajin” kelimesi hem yemeğin piştiği toprak güveç kabı, aynı hem de yemeğin kendisini ifade eder. Balık, et ve tavuk tajin yapılabilir. Yani bizde nasıl “kebap” kelimesi hem yemeği hem de yemeğin pişirilme tarzını ifade ediyorsa, Fas’ta da “tajin” deyince yemek, yemeğin pişirilme tarzı ve yemeğin pişirildiği kap anlaşılır. Sebze ve meyveli tajinlerden örnek ve bence en lezzetlileri “bezelyeli, enginarlı et tajin ; kuru erikli, bademli et tajin ; limonlu, tavuk ciğerli, zeytinli tavuk tajin…

Harira adlı çorbayı da atlamamak lazım… Kuru sebze ve meyvelerden yapılan, pirinç ve bol baharat eklenen, etli koyu kıvamlı bir çorba… Mutlaka kuru hurma ve limon eşliğinde servis yapılır. Ramazan ayının olmazsa olmazı…

İstisnasız her Cuma, her Fas’lının evinde “Kuskus” pişer. Buharda pişirilen irmik ile yapılır bu kuskus, sakın bizde kuskus olarak bilinen ufak top makarnalar ile karıştırmayın. Etli, balıklı ya da tavuklu ama mutlaka bol sebzeli…

Bunlar en meşhurları ama bence mutlaka “Pastilla” adı verilen tavuk ya da güvercin etli, bademli, tarçınlı, üzerine pudra şekeri ekilerek servis yapılan böreği, yumurtalı “kefta”’yı, “briouat” denen muska böreklerini denemeden dönmeyin…

Hele de tatlı seviyorsanız, bizde “kuru pasta” tabir edilen envai çeşit Fas Tatlısı bulabilirsiniz. En rövanşta olanı içi badem dolu “Corne de Gazelle” yani “Ceylan Boynuzu”. Eve de götürmek isterseniz Marakeş’te, Muhammed V caddesi üzerinde “Madame Alaouie” adlı pastaneyi şiddetle öneririm…

Yemekler elle yeniliyor, şaşırmayın. Sağ elin başparmağı, işaret parmağı ve orta parmağı ile… öyle on parmak dalmıyorlar neyse ki… Sol el yemeğe sokulmuyor, sol elin pis olduğu ve tuvalette kullanıldığı gibi inançlar var…

Geleneksel olarak yemekler çay ile bitiyor, tabii “nane çayı”… Mutlaka misafirlerin önünde hazırlanıyor ve dar uzun bardaklarla servis yapılıyor. Hazırlanan çay ilk evvela evsahibi tarafından tadılıyor, sonra ikram ediliyor.
1854 yılında İngilizlerce Fas’a gelen yeşil çay, şeker ve taze nane ile karıştırılıyor ve kaynar suda bekletiliyor… Şekersiz isteyip, kendiniz ayarlayın bence şekerin dozunu! Çünkü göreceğiniz-tadacağınız gibi küp şeker anlayışı biraz farklı, bizimkilerin en az 3 katı diyebilirim. Buna ilaveten Fas’lılar –sıcakta enerji toplamak için olsa gerek- inanılmaz şekerli içiyorlar, burada üretilen Fanta ve Sprite bile bizimkilere nazaran daha şekerli…

Festivaller... Etkinlikler...



NİSAN

Büyülü Daraa Vadisi Festivali (Zagora) : 19-22 Nisan 2007
www.the-magic-draa-festival.com
4 gün ve 4 gece boyunca Kara Afrika müzik grupları ve 8 Fas'lı müzik grubu sahne alacaktır. Bu yeni festivalde müzik konserlerinden sonra değişik atölyeler kurulacaktır.





Alize Rüzgarları Müzik Festivali (Essaouira): 19-22 Nisan 2007
www.alizesfestival.com
Klasik ve Çigan müziği. Bu yıl viyolonist Didier Lockwood tarafından Arap, İbrani ve Latin dillerinde yazılan koro sahne alacak. Didier Lockwood ve Caroline Casadesus’un müzikal beraberlikleri de herkes tarafından merakla bekleniyor.

Afrika Kadınları Festivali (Marakeş) : 19-22 Nisan 2007
İlk defa bu yıl düzenlendi. Jma El-Fna Meydanında etkinlikler ve konserler ile halka tanıtıldı.


MAYIS




Gül Festivali (El Kalaa N'Gouma) : 14-27 Mayıs 2007
Ülkedeki en bilindik festivallerden biridir ve her yıl yurtiçi ve yurtdışından binlerce izleyici çekmektedir. Üç gün boyunca müzik, geleneksel danslar ve güller, güller, güller… Ayrıca her sene “Miss. Rose”’da seçilmektedir.






Tanjazz Uluslararası Jaz Festivali (Tanger) : 16-21 Mayıs 2007
www.tanjazz.com
Ülkenin en önemli müzik olaylarından sayılır. Bu sene 12 ülkeden katılımcı var. Tüm şehir festival boyunca Jazz ile nefes alıyor, barlar, oteller, publar, tiyatrolar, meydanlar…





Dünya Ritimleri Mawazine Festivali (Rabat) : 18- 24 Mayıs 2007
www.mawazine.ma
Dünya müzikleri adı altında Afrika müziği, Güney Amerika müziği, Asya müziği, Avrupa müziği… En yeni tandanslar, en yeni tınılar… Şehirde birçok sahne kuruluyor. Geçen seneki katılımcılardan Youssou n' Dour, Yuri Buenaventura, Cesaria Evora’yı sayabiliriz.





Afrika Günü : 25 Mayıs 2007
Tüm Afrika’da 1963 yılından beri Afrika Günü kutlanır. Amacı Afrika halklarını yakınlaştırmak, inançlarını sağlamlaştırmaktır. Danslar ve müzikle şehir meydanlarına kurulan sahnelerde kutlanır.

HAZİRAN

Kutsal Müzikler Festivali (Fes) : 1-10 Haziran 2007
www.fesfestival.com
Bir hafta boyunca Kutsal müzikler Fes Medinasında… Festivalin 11. yılında yine önemli müzisyenler sahne alacaklar. 2007 Teması : zamanın nefesi, mekanların ruhu…


Kiraz Bayramı (Sefrou) : 8 Haziran - 10 Ağustos 2007
www.sefrou.org/sefrou_fete_cerises.htm
Fes’e 25 km uzaklığındaki Sefrou kirazları tüm Fas’ta meşhurdur. Danslar, şarkılar ve “Kiraz Kraliçesi”…




Chellah'ta Caz (Rabat) : 15-19 Haziran 2007
Avrupa Komisyonu tarafından organize edilir. Avrupa Jazcıları ile Fas’lı müzisyenleri yakınlaştırma amaçlıdır.




Gnaoua ve Dünya Müzikleri Festivali (Essaouira) : 19-23 Haziran 2007
www.festival-gnaoua.co.ma
1998 yılından beri Gnaoua Festivaline ev sahipliği yapıyor Mogador. Gnaoua eski Kara Afrika kölelerinin müziğidir. Festival süresince zaten otel-motel-riad sayısı düşün olan şehirde yer bulmak imkânsızdır. Aylar öncesinden rezervasyon yapmak lazım.


TEMMUZ


Halk Sanatları Ulusal Festivali (Marakeş) : 10-15 Temmuz 2007
Geleneksel sanatların tanıtıldığı yeni bir festivaldir.

KASIM

Uluslararası Film Festivali (Marakeş
) : 11-19 Kasım 2007






21.04.2007

Alışveriş edeceklere...

“Pazarlık yapamam” diyenlerdenseniz bir şey almadan dönün daha iyi. Çünkü Fas’ta pazarlık etmeden hiçbir şey satın alınmıyor. Kendi aralarında da geçerli, hele de yabancı iseniz fiyatlar anında %300 artıyor.
Ne mi alınır Fas’tan…
- Deri diyorlar… Sakın… deri tabaklanmıyor ya da çok iptidai tabaklanıyor, sonuç olarak yağmur yağınca renk veriyor, her daim kokuyor, sıcakta çatlıyor, vb…
- "Babuş"’lar en ideal hediyelikler, Babuş : yani sivri burunlu, arkasına basılmış gibi yapışık, her Fas’lının her yere giydiği terlikimsiler… Her şehrin kapalı çarşısında bulabilirsiniz. Kızlar için 60 Dirhem, erkekler için ise 100 Dirhem civarında fiyatları.
- Yine her Fas’lının her ortamda giydiği geleneksel entari olan kapişonlu “Djellabah”lar gece pijama olarak ya da yazın püfür püfür gezmek için alınabilir...
- El yapımı Safi ya da Fes Seramikleri, küçük tajin’ler her yerdeler...
- Berberi takıları, özellikle kemerler ve fibüller, muskalar... Marakeş kapalı çarşısında ve Essaouira gümüş çarşısında yok yok, takı seven kendini kaybeder...
- Doğu motifli, bakır işlemeli Mumlar. Marakeş'te Sanayi Bölgesinde (Sidi Ghanem) Amira Bougie, Coté Bougie ya da Nour Bougie'de çok güzel ve TC'de olmayan şeyler bulabilirsiniz... Kapalı Çarşı'ya nazaran burada fiyatlar çok daha makul...
- Kilimler… Pastel renklerde, geometrik desenler. Bizdekilerden farklı...
Gezin görün, dekorasyon malzemesi çok var… Ama şehir şehir alışveriş düşünülürse...
Casablanca : Maarif, Racine ya da Boulevard d'Anfa bölgesinde markaları bulabilirsiniz. Onun dışında Fas'a özel hediyelik için diğer şehirleri tercih edin...
Fes : Bakır ve seramik. Medina içinde bulamamanız imkansız.
Marakeş : Fas'taki en büyük Kapalı Çarşı bu şehirde olduğundan en çok seçenek burada. Marakeş'te hediyeliklerin hepsini Kapalı Çarşı'dan halledebilirsiniz. Ama kendinize özel bir şeyler taşımak niyetindeyseniz bence Muhammed V caddesinde biraz dolaşın... "Maison de l'Orient"'da harika olduğu kadar da tuzlu ev dekorasyon malzemeleri bulabilirsiniz. "Atika" ayakkabıcısında envai çeşit babet ayakkabı var, hem erkek hem de kadın ayakkabıları, gayet kaliteli ve TC'ye nazaran çok hesaplı... "Mysha & Nito"'da çok kaliteli kuyumların, haute couture'ün yanında özel etnik parçalar bulursunuz... "Jeff de Bruges" ise nefis çikolatalar için... "Intensité Nomade"'da süper kıyfetler var, hem kızlar hem de erkekler için, fas işi modern kıyafetler için ideal mekan... Antika için ise "Porte d'Orient". Hepsi Muhammed V ve bu caddeye çıkan ara sokaklarda...





Romantizm arayanlara...





İş için gelenlere...

2006 Verileri

GSYİH : Satınalma Gücü paritesi - 147 milyar $

GSYİH - reel büyüme oranı: %6.7

GSYİH - sektörel bileşim: Tarım: %13.3 Endüstri: %31.2 Hizmet: %55.5

Enflasyon oranı (tüketici fiyatlarında) : %2.8

İş gücü: 11.25 milyon

Sektörel işgücü dağılımı: Tarım %40 Hizmet %45 Endüstri %15

İşsizlik oranı: %7.7

Sanayi: Fosfat madenciliği ve üretimi, gıda maddeleri, deri ürünleri, tekstil, inşaat, turizm

Sanayinin büyüme oranı: %21.7

Elektrik üretimi: 18.48 mlyarkWh

Elektrik tüketimi: 18.89 mlyarkWh

Elektrik ihracatı: 0 kWh

Elektrik ithalatı: 1.7 mlyarkWh

Tarım ürünleri: Arpa, buğday, narenciye, şarap, sebze, zeytin, canlı hayvan

İhracat: 11.72 milyar $

İhracat ürünleri: Fosfat ve gübre, yiyecek ve içecek, mineraller

İhracat ortakları: Fransa %30.3, İspanya %18, Birleşik Krallık %6, İtalya %5, Hindistan %4

İthalat: 21.22 milyar $

İthalat ürünleri: Yarı mamuller, makine ve parçalar, yiyecek ve içecek, tüketim malları, yakıt

İthalat ortakları: Fransa %18.2, İspanya %11, Suudi Arabistan %6.8, Rusya %6.8, İtalya %6.1, Çin %5.2, Almanya %4.7

Dış borç tutarı: 17.9 milyar $

Para birimi: Fas Dirhemi (MAD)

Para birimi kodu: MAD

Mali yıl: Takvim yılı

NOT :
- Siesta uygulaması genel itibarıyle 12:30 ila 15:00 arasındadır.
- Cuma günleri bir çok kişi yarım gün çalışır.
- Cumartesi günleri yahudiler çalışmaz, dolayısıyla "Mellah" diye adlandırılan "Eski Yahudi Mahalleleri"'nde bir çok işyeri kapalıdır.
- Ramazan ayı boyunca siesta yapılmaz ama işyerleri, dükkanlar, kısaca tüm işletmeler 15:00 ila 15:30'da paydos ederler.